Yeni normalimiz aşırı hava olaylarımız!
Bu yazıyı hazırlarken bilim-kurgu filminden veya gelecekte Dünya'mızı bekleyen tehlikeli durumlardan bahsetmiyoruz. Ancak, burada geçen haberler malesef yaşanmış hava olaylarından sadece kısa zaman aralıkları ile takip edebildiklerimizden yani 2015 yılından.
İlk örnek, Manisa'da yaşanan don vakası. Tarih: 23.04.15. Hürriyet'de yayınlanan habere göre; Gece havanın -2 C ye kadar düşmesi nedeniyle 340 bin dönümlük çekirdeksiz üzüm bağları bir günde donma sonucu zarar görüyor. Çevrede yaşayan çiftçilerin belirttiklerine göre, böyle bir don olayını 50 yıldan beri görmemişler.
Bu nedenle, tarlası zarar gören çiftçiler, devletten zararlarının karşılanması için destek beklemekteler.
Diğer bir örnek Brazilya'dan.
Tarih 22.07.15 Haberlerde açıklandığına göre, 1 aylık yağması beklenen yağış miktarının bir günde yağması nedeniyle bölgeyi sel alıyor. Evleri zarar gören yaklaşık 3000 kişi tahliye ediliyor. Röportajda selden evi etkilenen bir kişi "hayatınız boyunca çalışıyorsunuz ve bir günde herşey yok oluyor". diyerek hem şaşkınlığını hem de çaresizliğini ifade ediyor. Bu sel ile birlikte fırtınadan 47 bin insanın etkilendiği belirtiliyor.(http://www.ahaber.com.tr/webtv/dunya/brezilya-sele-teslim)
Başka bir örnek bu sefer Fransa'dan.
Tarih:29.06-02.07.15 arasında aşırı sıcak havalar nedeniyle 700 kişi hayatını kaybediyor ve bu olay gelişmiş bir ülke diye bildiğimiz Fransa'da meydana geliyor. Ancak, bu durum Fransa için en kötü gelişme değil. Çünkü, 2003 yılınının Ağustos ayındaki sıcak hava dalgasından dolayı yaklaşık 20 bin insan ölüyor. (ntv haber)
Bir diğer haber Hindistan'dan.
Tarih: 26.05.15 gününe kadar Hindistan'da sıcaktan kaybedilen insan sayısı 1000'e yükseliyor. (bbc.com)
Bununla birlikte, yaşanan bu sıcak haberleri destekler nitelikte bir rapor: Dünya global ölçekte 2015 Haziran hava durumu kayıtlarına göre, tarihinde hiç olmadığı kadar daha sıcak. (http://www.ncdc.noaa.gov/sotc/summary-info/global/201506)
Açıkcası, bu yazıyı yayınlamadan önce, aklımızda eğer bulabilirsek yakın zamanda gerçekleşen 3 aşırı hava olayını belirtmek vardı. Fakat, çok kısa süre içerisinde, internette arama yaptığımızda yazdığımız olağandışı hava olaylarına benzer örneklerin arttırılmasının hiç de zor olmadığını gördük. Bu gelişmeler, bir şekilde şu sonucu ortaya koyuyor: 21. yüzyılın yeni normali ister kabul edelim ister kabul etmeyelim, aşırı, şiddetli ve tehlikeli hava şartlarının sıklaşması ve bu gelişmelere hazırlıklı olmamız gerektiği.
Bunun üzerine bizim alabileceğimiz önlemler ise, dönüp dolaşıp sürdürülebilirlik kavramına dayanıyor. Yaşadığımız köyleri, kasabaları, ilçeleri, merkezleri ve diğer yerleşim yerlerini esnek/dayanımı yüksek bir şekilde bütüncül (sosyal+ekonomik+çevresel) olarak kalkındırma stratejileri ile donatmak ve bu alanların, direnç (resilience) kabiliyetlerini arttırabilmek için, bu konulara biraz daha fazla eğilmemiz gerektiği açıktır.
