Gelişmiş Ülkeler ve Biz: Hedef Politikaları – İklim Değişikliği – Yenilenebilir Enerji – Sıfır Karbo
Yaptığım master sırasında bir araştırmada kullanmak için, gelişmiş ülkeler ve Türkiye’nin genel olarak sürdürülebilir konuları ile ilgili aldığı kararları, anlaşmaları, hedef politikaları gibi stratejileri araştırabildiğim kadarıyla birarada tabloda derlemiştim. O zaman anlamıştım ki, bu konular, ülkelerin sadece iyi niyetleri değil, aynı zamanda yakın gelecek hedefleri, bu politikaları benimseme doğrultusunda gelişmekte. Ancak, herhangi bir bağlayıcılığı veya yaptırımı olmayan hedeflerin ise, zamanla durağanlaşarak kaybolma ihtimali yok değil. (Başka bir konu)
Dünya’da 2014 yılı verilerine göre, PETROLE bağlı en çok üretim yapan ülkeler sırasıyla ABD, Suudi Arabistan ve Rusya.
Dünya’da 2013 yılı KÖMÜRE bağlı en çok üretim yapan ülkeler sırasıyla açık ara Çin, sonrasında Amerika ve Hindistan. Türkiye ise bu sıralamada 15. Sırada bulunuyor. (kaynak: EIA: Energy Information Administration)
Sonuç olarak, karbon salınımına direk etkisi olan petrol ve kömür kaynaklarına bağlı üretim, en çok gelişmiş ülkelerden, en çok desteklenmiş oluyor. Bu durumunda, en bilinen ve kabul gören anlaşmalardan, karbon salınımını engellemeye dönük uluslararası sunulan Kyoto protokolü yaptırımlarını kimler kabul etmiş, kimler etmemiş bakmak istedim.
Wikipedia da (kaynak için tıklayınız) belirttiğine göre, Kyoto protokolü 2020 yılı için en çok %24 karbon salınımı azaltma hedefi konulmuş. Bu hedefte, ABD yok, Rusya yok, Çin yok, Hindistan yok, Suudi Arabistan yok. O zaman genel perspektife baktığımızda, hem karbon salınımını en çok yayan, hem de yaptırımları ciddi bir şekilde kabul etmeyen büyük ülkeler Dünya'nın kaderini tehlikeye atmakta. Ancak, çok karamsar olmaya da gerek yok. Çünkü, bu durumun tabii ki çok boyutu var. Örneğin, yenilenebilir enerjiye en çok yatırım yapan ülkeler arasında yine Çin ve ABD var. Ve, yıllar boyunca süre gelen geleneksel yönetimden, anlayıştan bir anda temiz enerji sistemlerine geçiş pek hızlı mümkün gözükmüyor. (kaynak: Frankfurt School-Global Trends in Renewable Energy Investment 2015 sayfa 10-15)
Konu ile ilgili güncel bir gelişmeyi de burada belirtmek isterim.
Obama yönetimi ABD’de temiz enerji planını Beyaz Saray’da açıkladı.
Bu plana göre 15 yıl içinde sera gazları salınımı üçte bir oranında azaltılacak. Fakat, bu planı uygulamak göründüğü kadar kolay değil. Çünkü, ne kadar Dünya’nın en güçlü konumuna sahip olunsa dahi, kömür üreticilerini ve haliyle buradan iyi para kazanan kimseleri kısacası muhalefeti karşısına, alınması gerekecek.
(kaynak: ntv.com.tr & http://www.dailykos.com)
Bu beyannamesinin detayları için tıklayınız.
Derleme yaptığım bazı gelişmiş ülkeler, Türkiye ve planları
ABD
2020: Sera gaz salınımı %28 oranına azaltma kararı (Beyaz Saray 2012) (1)
Birleşik Krallık
2016: Tüm yapılacak yeni binalarda 2016 yılı itibari ile sıfır karbon standardı getirilecek. (Birleşik Krallık Hükümeti) (2)
2020: 1990 sera gazı salınım değerlerine göre, %34'e kadar indirme kararı Department of Energy and Climate Change (Enerji ve İklim Değişikliği Bakanlığı) tarafından 2008 yılında alındı. (1)
2050:
* 1990 sera gazı salınım değerlerine göre, %80'e kadar indirme kararı Department of Energy and Climate Change (Enerji ve İklim Değişikliği Bakanlığı) tarafından 2008 yılında alındı. (1)
* CO2 salınımı %60 oranında azaltma (Birleşik Krallık Hükümeti) (3)
* %50 yenilenebilir enerji üretimi 2000 yılında Ulusal Enerji Vakfı tarafından alınan karar. (3)
Rusya
2020: %15-25 arasında sera gazları salınımını azaltma, koşullara bağlı olarak (4)
AB (Avrupa Birliği ülkeleri)
2020: %20-30 arasında sera gazları salınımını azaltma (4)
Türkiye
2017: Bu yıla kadar mevcut bütün binalar Enerji Kimlik Belgesi (EKB) bulundurması mecburiyeti getirildi. (5) (Yani binalarda enerji tassarufu yapabilmek için, enerjinin öncelikle ne kadar kullanıldığının ölçülmesi zorunluluğu getirilmesi iyi bir başlangıç)
2023: * Elektrik üretiminde, yenilenebilir enerji kaynakların payını %30'a çıkarmak
* Rüzgar enerjisindeki kurulu gücümüzü 20.000 MW’a çıkarmayı,
* Güneş enerjisinde 3000 MW ve
* Jeotermal enerjide 600 MW’ı hedefliyoruz. (6)
Kaynaklar:
(1) Croome, D.C. (2013). Intelligent Buildings. 2nd ed. London: ICE Publishing. s322
(2) Dunster, B., Simmons, C. and Gilbert, B. (2008). The ZEDbook. New York: Taylor & Francis. s xv.
(3) Edwards, B (2005). Rough Guide to Sustainability. 2nd ed. Cambridge: Steven Cross. s21, 68
(4) UNFCC (2013). Appendix I - Quantified economy-wide emissions targets for 2020, [Online] Link adresi: http://unfccc.int/meetings/copenhagen_dec_2009/items/5264.php [Erişim 12 Aralık 2013]
(5) Arzu Kocabas, The transition to low carbon urbanization in Turkey: Emerging policies and initial action, Habitat International, Volume 37, Ocak 2013, Sayfa 80-87, ISSN 0197-3975, http://dx.doi.org/10.1016/j.habitatint.2011.12.016.(http://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0197397511001135 )
(6) T.C. Hükümeti, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı,(2013) Dunyada ve Turkiye’de Enerji Gorunumu [Online], (slide sayfa no.: 70) Link adresi: http://www.teias.gov.tr/ebulten/makaleler/2014/Dunyada_ve_Turkiyede_Enerji_Gorunumu.pdf[Erişim: 04 Ağustos 2015]