top of page

Binalarda İç (Mekan) Hava Kalitesi (IAQ- Indoor Air Quality) söylenirken neleri anlamalı?

Eğer konu yeşil binalardan, sürdürülebilir yapı yaşam alanlarından açılmış ise, bir şekilde mutlaka

İç Mekan Hava Kalitesi

bina iç hava kalitesi” öneminden bahsedilir (110 puanlık LEED V4 sistemine göre 16 puan Indoor Environmental Quality – Bina İçi/ İç Mekan Çevre Kalitesi için verilmekte) Ve bu konunun önemini vurgulamak için, insanların gün içinde zamanlarının %90 seviyelerinde bina içinde geçirdiği belirtilir. Ki, bu oldukça yerinde bir araştırma ve doğru bir yaklaşımdır. Hemen hemen tüm günümüz binaların içinde geçmekte olup, nefes alıp verdiğimiz her kapalı ortamda, ofislerde, evlerimizde, hastanelerde, okullarda, kütüphanelerde, iç hava kalitesi çalışma performansımızı etkileyebilir, verimliliğimizi düşürebilir, baş ağrısı yapabilir, basıklık veya daralma hissi yaratabilir, ayaklarımız üşürken, vücut üst bölümümüz terleyebilir. Bu ve benzeri durumlar sonucunda ise, sağlığımız olumsuz etkilenebilir.


Ancak sürekli ve kontrollü bina iç hava kalitesini yakalayabilmek için öncelikle hangi değişkenlerden bahsedildiğini, ne oranda olması gerektiğini ve sonrasında bu değerlerin günümüzde nasıl ölçüldüğüne dair bilgi edinirsek, daha kaliteli konforlu yaşam standartlarını oluşturabiliriz.


Hava kalitesini etkileyen temel parametrelerin başında Sıcaklık, Nem ve C02 oranları gelmektedir. Daha detaylı bakıldığında ise, VOC (Volatile organic compounds - Uçucu organik bileşikler), radon gazı vb. kimyasalların da incelenmesi gerekir:


Sıcaklık: İnsandan insana sıcaklık hissinin, termal konforun değişkenlik göstermesinden dolayı kesin bir derece vermekten kaçınılır. Bunun yerine ideal sıcaklık değerinin bir aralık olarak belirtilmesi daha uygun olur. Örneğin, bina içinde yapılan aktiveye, hava durumuna, iklim koşullarına göre sıcaklık ihtiyacı değişkenlik gösterebilir. Bu nedenle, ASHRAE (American Society of Heating Refrigerating and Air Conditioning Engineers/ Amerikan Isıtma Soğutma ve İklimlendirme Mühendisleri Topluluğu) Standard 55- 2010 ISO 7730’ye göre,


Yazları 23-28 C aralığında, kışları 20 – 25,5 C aralığındaki sıcaklık değerlerini ayarlamak, termal konfor için uygun olarak belirlenmiştir. (1) Ayrıca,

  • Bina iç cephe yüzeylerinde nem oluşmaması için iç mekan dahilinde her bölgenin (örneğin pencere kenarları, tavan köşeleri, bodrum katları gibi) sıcaklığın, minumum 13 C üzerinde tutulması önerilir. (2)

  • Passive House – Termal Konfor parametrelerine göre, iç mekan sıcaklık, oturan bir kişi için vücut baş bölgesi ve ayak seviyesi arasındaki fark 2 C’den düşük olmalıdır. (3)


Nem: Binalarda IAQ sorunlarının en yaygın nedenlerinden olup, en maliyetli iyileştirme

Nemin Yapı Elemanlarına Etkileri

çalışmalarından birisi, bu sebeplerden olmaktadır. Nem,mikroorganizmaların büyümesine, mikrobiyal VOC'ların (Uçucu organik bileşiklerin) ve alerjen (allerji yapan maddeler) üretilmesine, malzemelerin (duvar, tavan, döşeme boya, sıva, parke vs.) bozulmasına ve bina iç hava kalitesini düşüren başka çeşitli gelişmelere sebep olabilir. (Foto kaynak: http://www.rentokil.co.uk/damp/signs-of-damp/ alınmıştır)


Buna ek olarak, rutubetin, olumsuz sağlık sonuçlarıyla kuvvetli bir şekilde ilişkili olduğu bilinmektedir. İyi bir IAQ için bina içi nem kontrolü kritiktir. (4) Önerilen iç mekan nem seviyesi ise, % 30-65 aralığında olmasıdır. (5, ASHRAE Standard 55- 2010 ISO 7730 (1))


C02: ASHRAE Standard 62.1- 2010’na göre, iç mekan hava kalitesi ölçümlerinde 700 ppm (parts per million - milyon başına partikül) eşik seviyesinin geçilmemesi tavsiye edilir. (1)


Yapılan bir araştırmaya göre, kapalı bir ofiste (3.5 x 4 metrelik) karbondioksit konsantrasyonu,

Kapalı Alan CO2 Artışı

havalandırma kesilip, pencerelerin ve kapıların kapatılmasından itibaren 45 dakika içinde, 500 ppm'den 1000 ppm'in üzerine çıkmıştır. (6) Kapalı ortamların özellikle çok insanın bulunduğu alanların örneğin sınıfların, toplantı salonlarının, hastanelerin sık sık havalandırılması gerekir.


IAQ Endeksi’ne göre,


*CO2 seviyesi 1.000 ppm'den düşük bulunursa kapalı ortamlar için iyi ("yeşil")

*CO2 seviyesi 1,000 ile 1,200 ppm aralığında ise orta ("sarı");

*CO2 seviyesi 1,200 ile 5,000 ppm aralığında ise kötü ("kırmızı") olarak değerlendirilmektedir. (7)


Normal açık hava CO2 oranları ise, 350 - 450 ppm arasındadır. (8) Ancak, CO2 salınımınlarının Dünya genelinde sürekli artması sebebiyle açık hava CO2 oranları da yükselmektedir.


VOC (Volatile organic compounds - Uçucu organik bileşikler): Uçucu organik bileşikler (VOC), yapı malzemeleri ve ürünlerinden yayılan çok çeşitli organik bileşikleri içerir. Evlerin, okulların, ofislerin ve ticari binaların herhangi bir zamanında 50 ile 300 farklı VOC'nin tespit edilebileceği tahmin edilmektedir. Buna ek olarak, ABD Çevre Koruma Kurulu (EPA - Environmental Protection Agency), iç mekan VOC konsantrasyonlarının açık havaya kıyasla (10 kat daha yüksek) olduğunu tespit etmiştir. VOC'lar bina bakım ve temizlik ürünleri, kozmetik, boya, yapıştırıcılar, sızdırmazlık macunu, silikonlar, halı, mobilya, panel, vinil zemin ve duvar kaplamaları, kompozit ahşap ürünleri, alçıpan ve alçıpan ürünleri, beton döşeme tesviye malzemeleri, mobilya kaplama ürünleri ve yalıtım malzemeleri gibi binlerce üründen yayılmaktadır. Diğer VOC yayılma faktörleri arasında, fotokopi makineleri ve yazıcılar, daksil, karbonsuz kağıt, silinmeyen/kalıcı yazı kalemleri, tutkallar ve yapıştırıcılar gibi kırtasiye malzemelerinde ve ofis ekipmanlarında bulunmaktadır.


Genel olarak, IAQ Endeks araştırmasına göre 1.0 ppm'nin (1.000 ppb) altındaki VOC bileşiklerine maruz kalmanın sağlığa herhangi bir etkisinin gözlemlenmeyeceği veya önemli şikayetlere neden olmayacağı, 1 ile 10 ppm aralığındaki maruziyetlerin bazı sağlık etkileri yaratacağı ve 10 ppm'in üzerindeki maruz kalmaların ise, daha ciddi boyutta sağlık etkileri yaratacağı belirtilmektedir. (9)


ASHRAE tarafından tavsiye edilen asgari temiz hava miktarlarının, endüstriyel prosesler tarafından yayılan kirleticilerin (boyama, kaynak işleri vb.) kontrol edilmesinde yeterli olmadığını unutmamak önemlidir. Ofis ekipmanları, bazı okul faaliyetleri (kimya laboratuarları, sanat sınıfları vb.), inşaat/onarım çalışmalarında kullanılan malzemeler ve temizlik ürünleri tarafından yayılan kirleticilerin kontrolü IAQ standartları yeterli değildir. (7) Bunun için, ileri sürülen sürdürülebilir malzeme standartları (örneğin HPDHealthy Products Decleration/ Sağlıklı Ürün Beyanları gibi) kullanılacak malzemeler, ürünler konusunda dikkate alınabilir, ve bu standartlara başvurulabilir.


Radon: Doğada bütünüyle radyoaktif olarak bulunan renksiz, kokusuz, tatsız soygazdır. Normal koşullar altında gaz kalmış en yoğun maddelerden biridir ve radyoaktivitesi nedeniyle bir sağlık tehlikesi olarak kabul edilir. (10, 11)


ABD Çevre Koruma Kurulu (EPA) ve Sağlık Genel Sekreteri incelemelerine göre, her yıl 20.000 kadar insanın akciğer kanseri ölümlerine, radon tarafından neden olduğu tespitinde bulunmuş olup, sigaradan sonra akciğer kanserinin önde gelen ikincil nedenidir. Genellikle, magmatik kaya ve topraklarda bulunur, ancak bazı durumlarda kuyu suyu radon kaynağı da olabilir. Açık hava seviyeleri ile karşılaştırıldığında, özellikle yeraltı çalışma alanlarında örneğin maden ocakları ve yeraltı yapıları gibi sınırlı hava alanlarında insanlar, yüksek radon konsantrasyonları ve bozunma ürünlerine maruz kalabilirler. (12)


Çözümler, Yaklaşımlar, Ölçme Araçları


Sıcaklık, Nem ve CO2: Yaklaşım olarak hangi değişkenin, hangi oranda kabul edilebilir olacağı bilgisine sahip olduktan sonra yapılması gereken iç mekan hava kalitesini doğru ölçebilmek ve izleyebilmektir.(monitoring)


Bunun için piyasada basit kullanımdan karmaşık elektronik sistemlere kadar birçok sistem

geliştirilmiştir. Örneğin, en basitinden termometre içine ilave edilmiş nem ölçer ve hatta C02 göstergeli digital araçları bulunduğunuz odaya koyabilirsiniz. Eğer değişkenler, yukarıda bahsettiğimiz aralıklardan farklı göstergelerde ise, zamamında ve doğru önlemleri almak daha kolaylaşır. Ayrıca, oda yerine, bütün bina için gözlem ve inceleme yapmak istenirse, o zaman, sıcaklık, nem ve CO2 algılayıcı sensörlü havalandırma sistemleri ile senkronize otonom sistemler düşünülebilir.


VOC (Uçucu organik bileşikler) : Belirli bir alandaki veya örnek noktadaki VOC'lerin varlığını ve konsantrasyonunu belirlemek için üç tespit teknolojisi yaygın şekilde kullanılmaktadır. Bunlar fotoiyonizasyondur (PID), alev iyonizasyonu (FID) ve katalitiktir (catalytic bead).


Bina içinde olduğu gibi sanayi faaliyetlerinin yapıldığı kapalı alanlarda da bu tür organik bileşiklerin yayılma derecesi gözlem ve incelemesi yapılmak istenebilir. (13) VOC değeri MDHS 70 ve TS ISO 16200 standartlarına uygun cihazlarla ölçülebilmektedir. (14)


Radon: Değerlerini öğrenmek için, radon dedektörleri kullanılmaktadır. Bu anlamda, Sağlık Bakanlığı tarafından “Evlerde Radon Gaz Ölçümü” çalışması yapılmakta olup, 2 ay süre ile radon dedektörünün en çok vakit geçirilen alanlarda kalması ve sonrasında değerlendirme için geri alınmasını ve böylece 81 ilde yapılacak ölçümlerde “Türkiye Radon Haritası” oluşturulması planlanmaktadır. (10)


Ayrıca, radon gazının risk teşkil ettiği bölgelerde, inşaatı yapılacak binaların temellerinin zemin ve toprak tabakasından tamamen kesilmesi için radon koruma membranları geliştirilmiştir.







Kaynak:





Öne Çıkanlar
Güncel Yayınlananlar
Başlıktan Arama
Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page