top of page

Dünya’nın ilk karbon nötr başkentini yaratmak

Kopenhag - Danimarka

03/2019

İnsan kaynaklı sera gazı emisyonları artık gezegenimizi insanlık tarihinin herhangi bir zamanından daha hızlı ısıtıyor ve iklim değişikliğinin etkileri tüm dünyada görülebilir ve hissedilir durumda.

2015'ten bu yana 190'dan fazla ülke, sıcaklıktaki ortalama küresel artışı, sanayi öncesi seviyelerin 1.5 derece üstüne kadar sınırlamayı ve iklim değişikliğinin etkisini, CO2 salınımının azaltımını ve yenilenebilir enerjiye yatırım yoluyla indirgemeyi amaçlayan Paris Anlaşması’nı imzaladı.

Bir dizi büyük sanayi ülkesi bu gereklilikleri yerine getirmek için yasalaştırma konusunda yavaş kalırken, diğerleri sadece taahhütlerini yerine getirmekle kalmayıp, taahhütlerini aşmayı da amaçlamaktadır.

İskandinavya ülkeleri uzun süredir yenilenebilir teknolojide lider olsalar da, Kopenhag, 2025 yılına kadar dünyanın ilk karbon nötr başkenti olma iddiasıyla ilgili planlarını açıkladı.

Kopenhag, Danimarka

Birleşmiş Milletler’e (BM) göre, şehirlerimiz şu anda küresel nüfusun% 50’sinden fazlasına ev sahipliği yapıyor, üretilen tüm enerjinin üçte ikisinden fazlasını tüketiyor ve CO2 emisyonlarının dörtte üçünden fazlasından sorumlu. Dolayısıyla, şehirler artık iklim değişikliğini durdurmak için verilen mücadelede ana odak noktası.

Kopenhag, dünya sahnesinde en büyük çevre kirletici şehir olmaktan çok uzak olsa da, kentin yetkilileri, diğer ülkelerin izlemesi için bir referans (benchmark)  olmayı istiyorlar.

Kopenhag, - büyük ölçüde kentin kamu hizmeti sağlayan işletmesi tarafından kömürden rüzgar enerjisine geçişi nedeniyle - CO2 salınımını 2005'ten bu yana % 40 azaltıldıKopenhag, şu anda karbon nötr arayışında dört kilit alanı hedefliyor.

Sokak aydınlatmaları
Akıllı Isıtma/Soğutma Sistemleri

ENERJİ TÜKETİMİ

Sera gazı emisyonlarını azaltmanın en doğrudan yolu, halkın tükettiği enerji miktarını azaltmaktır.

Yeni inşaat projeleri daha fazla enerji verimli bina stoğu sağlarken, Kopenhag sosyal konutlarını iyileştirmekte ve özel mülk sahiplerine ve işletmelere uyması için teşvikler sağlamaktadır.

Kent yetkilileri, yapılarda çatı ve cephelerden kaynaklı enerji kayıplarını azaltmak için iyileştirilmelerini yaparken; LED aydınlatma, enerji tasarruflu cihazlar, akıllı termostatlar gibi dijital araçlara destek vererek ısıtma sistemlerini daha verimli kılmak için Danimarka Sosyal Konut Dairesi ve yerel enerji tedarikçileriyle birlikte çalışıyor.

Kopenhag'ın bu eski binaları güçlendirmede sahip olduğu önemli bir avantaj, evlerin büyük çoğunluğunun, tek tek hanelere göre, ısının tek bir tesisten üretildiği ve tüm mahalleye veya bölgeye dağıtıldığı “bölgesel ısıtma sistemlerine/district heating systems” dayanmasıdır.

Bu sayede şehirdeki sayısız kombinin/kazanın değiştirilmesine gerek kalmadan tüm bölgeleri fosil yakıtlı ısıtma kaynaklarından, yenilenebilir enerji kaynaklarına geçirmek kolaylaşıyor.

MOBİLİTE

375 kilometreden fazla özel bisiklet şeridi ve nüfusunun büyük bir çoğunluğunun bisiklete sahip olmasıyla Kopenhag, dünyanın en büyük bisiklet başkentlerinden biri olarak kabul edilmektedir.

Bisiklet ile ulaşım şu anda şehirdeki tüm seyahatlerin yaklaşık% 29'unu oluşturuyor olmasına rağmen, seyahatlerin sadece % 33'ü otomobille yapılıyor ve bu da şehri çevreci mobilite konusunda öncü bir konuma getiriyor.

Bisikletllileri daha fazla cesaretlendirmek için şehir, ulaşım ağlarında ve ticari alanlarda bisiklet park tesislerine öncelik verirken, bisiklet ağına yeni rotalar, bisiklet koridorları ve bölgesel “Süper "Çevrim Karayolları/ Super Cycle Highways” ile genişletiyor.

Kopenhag, Danimarka

2019'un ortalarında açılan Kopenhag Metrosu'nun Kentsel Ring Hattı ve 2024'te tamamlanacak Liman Hattı ile de toplu taşıma, şehirdeki araba yolculuklarının payının azaltılmasında önemli bir rol oynayacak.

Bu iki yeni hat, ağın kapasitesini 2025 yılına kadar önemli ölçüde arttıracak, en yoğun saatlerde sadece 100 saniye aralıklar ile servis sağlanacak ve toplu taşımayı daha cazip hale getirecek.

Şehrin otobüs filosunda, 2020 yılına kadar mevcut dizel yakıtlı araçlar yerine elektrikli ve hidrojenle çalışan modellerin yerini aldığı yükseltme çalışmaları da yapılıyor; 16.000 ton karbon salımını azaltacak bir hareket.

Araba kullanımı tamamen ortadan kaldırılmamakla birlikte, yetkililer, 2025 yılına kadar otomobille yapılan toplam seyahat oranının % 25'in altına düşürmeyi hedeflerken, bu yolculukların çoğunluğunu araba paylaşım yöntemi ve alternatif yakıtlarla çalışan araçlar ile yapılması düşünüyorlar.

Ulusal düzeyde, Danimarka Hükümeti, 2030 yılına kadar benzinli ve dizel araç satışını aşamalı olarak devre dışı bırakırken, 2019'dan itibaren elektrikli araç satın alan vatandaşlarına ücretsiz kayıt işlemleri gibi teşvikler sunuyor.

ENERJİ ÜRETİMİ

Kopenhag’daki yetkililer, kentin CO2 emisyonlarının % 80'inin enerji üretiminlerinden kaynaklandığını düşünmekteler.

2025 yılına kadar şehir, enerji üretiminin %100'ünü rüzgâr, güneş, jeotermal, biyokütle ve atık yakma kaynaklarından sağlamayı, tükettiğinden daha fazla enerjiyi üretmeyi ve depolamayı amaçlamaktadır.

2016 yılında Kopenhag'ın en büyük santrallerinden birinin, enerji kaynağının kömürden biyokütleye (biomass) dönüştürülmesiyle, kentin tüm merkezi ısıtmasının yarısı karbon nötr kaynaklardan geliyor.

2020 yılına kadar ise, kömür kullanımı tamamen ortadan kaldırılacağı için bu oran % 100'e yükselecek.

Bölgesel ısıtma sistemlerine/District heating systems 

Bölgesel ısıtma (district heating) yöntemi, aynı zamanda kentteki büyük binaları deniz suyu kullanarak soğutan ve böylece enerji tüketimini geleneksel klimayla karşılaştırıldığında % 80'e kadar azaltan bölgesel soğutma sistemi/ district cooling systems” olarak da uygulanmaktadır.

Ayrıca şehir, hem Kopenhag civarında hem de açık denizde olmak üzere 2025 yılına kadar 360 rüzgâr türbini inşa etmeyi böylece şehrin çoğunluğuna karbon nötr elektrik sağlamaya ve sera gazı emisyonlarının % 42'sini elimine etmeye hazırlanıyor.

Kopenhag’ın enerji üretim kapasitesine katkı sağlamak için, enerji santrallerinde atık malzeme elektrik ve ısı üretimde yakıt olarak kullanılmaktadır.

Danimarka şu anda bölgesel atık enerji tesislerinde yakılması için Almanya ve Birleşik Krallık'tan atık ithal ederken, Kopenhag, atık ithal etmemek için atık kaynak merkeziyleriyle siyasi bir anlaşma yapmıştır.

Bununla birlikte, tüketimin azalması ve geri dönüşümün artması ile beraber, bu tesisler için atık yakıtında bir düşüş olduğunu ve bu santrallerin gelecekte çalışmaya devam edebilmeleri için atık ithalatına ihtiyaç duyacağı öngörülmektedir.

UYGULAMA İLE ÖNCÜ OLMAK

Kopenhag’ın idari organı Kopenhag Şehri'nin örnek şehir olmasını istiyor. Bunun için, kent varlıklarının büyük bir kısmını yeniden değerlendirmek ve yeni binalar için bürokratik süreçleri kolaylaştırma arayışında.

Tüm belediye binaları, enerji tüketimini % 40 azaltmak için enerji tasarruflu sistemleri ve 60.000 metrekareden fazla yeni fotovoltaik (PV) panelleri ile donatılıyor.

Ayrıca, 20.000'den fazla sokak ampulü, enerji tüketimini yarıya indirmek için LED'lerle değiştiriliyor.

2009'dan bu yana Kopenhag şehri, çocukları eğitmek, iklim değişikliği konusunda bilinç geliştirmek için programlar yürütüyor ve gelecek nesilleri önümüzdeki on yıllarda bu problemler karşında liderlik edebilmeleri için hazırlıyor.

Kopenhag, Paris Anlaşması’nın 2050’ye kadar yerine getirilmesi gereken iyi yapılanmış sistemlere ve altyapıya şimdiden sahip iken, 2025 yılına kadar  şehri karbon nötr hale getirme gayreti, büyük şehirlerin aslında iklim değişikliğinin etkileriyle mücadele etme konusunda, çalışma düzenlerini nasıl değiştirebileceklerini gösterme arzusundan kaynaklanıyor.

Diğer şehir merkezleri, Kopenhag şehrinde var olan bazı avantajlara sahip olmasa da, bu kentteki tutum ve kanıtlanmış uygulamalar, herkesin çaba göstermesi için bir model olacak.

Happy-kids.jpg

Kaynak: 

  1. Dan Cortese tarafından düzenlenen bu yazının orjinal halini https://www.theb1m.com/video/copenhagen-creating-the-worlds-first-carbon-neutral-capital  linkten inceleyebilirsiniz.

  2. https://www.youtube.com/watch?v=dQ-cIVJuDks

 

bottom of page