Passivhaus Standartları, Yüksek Katlı Konutlar İçin Yeni Bir Norm Olabilir mi?
Rapor, yüksek katlı konut projelerinin Passivhaus standartlarına uygun şekilde tasarlanmasının erişilebilir olacağını ve ek masrafların, katma değer getireceğini ortaya koyuyor.
New York Eyaleti Enerji Araştırma ve Geliştirme İdaresi (NYSERDA - New York State Energy Research and Development Authority) tarafından finanse edilen bir araştırma, ısıtma/soğutma için enerji kullanımını % 70-90 azaltmak için, Passivhaus standartlarının yoğun şehirleşleşmenin olduğu New York gibi metropollerde uygun bir maliyetle yüksek katlı konutlarda başarıyla uygulanabileceğini gösteriyor. Çalışmanın ayrıntılı metodolojisi ve sonuçları geçen ay yayınlanan bir raporda özetlendi.
Araştırmacılar, şu anda inşaat aşamasında olan LEED Silver sertifikası (LEED 2009 versiyonuna göre) elde etmek için tasarlanmış karma kullanımlı konut projesini aynı projenin, teorik olarak Passivhaus standartlarına uygun hazırlanmış versiyonuyla karşılaştırdılar. Buna göre, Passivhaus versiyonunun genel olarak % 47 daha az enerji harcayacağını ve inşaat maliyetlerde % 2.4 artış gerektireceğini tespit ettiler. ( Fotoğraf: King of Hearts)
Bir projeyi Passivhaus standartlarına yükseltmek, mevcut yapı yöntemleri kullanılarak da yapılabilir. Ancak, rapora göre, bu standartlara ulaşmak, tasarımda estetik açıdan birtakım minimal değişiklikleri gerektirebilir. Örneğin, orijinal tasarımda % 36'lık pencere duvar oranının, pencereleri yüksek performanslı üçlü cam ve termal/ısıl geçişlerine izin vermeden (thermally broken frames) yükseltmek suretiyle muhafaza edilebileceği belirlendi.
Araştırmacılar, Passivhaus standartlarının ve buna bağlı teknik, malzeme, ekipman seçimlerinin inşaat sektöründe aşinalık kazanması, böylece giderek daha ekonomik hale geleceğini iddia etmelerine rağmen, mevcut şartlarda Passivhaus standartlarına yükseltme çalışmalarının geri ödeme süresini 24 yıl olarak tayin ettiler.
Çalışma, ek maliyetlerin üstesinden gelinemeyecek bir engel oluşturamayacağına işaret ederken, raporda Passivhaus standartları, kentlerde yüksek katlı projelerde, genel bir yaklaşım olarak benimsenmeden önce, ele alınması gereken bir takım güçlükleri açıklıyor. Bunlardan birisi, örneğin, hava geçirmezlik metodunun başarıyla yerine getirilmesi için, inşaat sürecinde gerekli işçilik ve koordinasyon seviyesi/kalitesi ile ilgili. Bir diğeri ise, farklı yapı uygulamaları, istenen malzemeye erişebilirlik ve çeşitli alışkanlıklar, belirli bölgelerde ve farklı tip binalarda Passivhaus standartlarının mevcut uygulanabilirliğini de sınırlayabilir.
Bu zorluklara rağmen, Passivhaus standartları gibi geleneksel yapı yöntemlerine getirilen önemli değişiklikler, ilerisi için farklı görüşlerden birisi olduğu açıktır. Avrupa'daki belediyeler Passivhaus standartlarını, çeşitli şekillerde yapı standartlarına eklediler. (Örneğin, Avusturya Lower Austria bölgesinde Eyalet Parlamentosu, tüm kamu binaları için 2008 yılından itibaren, Passivhaus standartları uygulama kararı aldı.) New York ise, Passivhaus standartlarını yeni yapılacak şehir binalarında uyulması gereken enerji kanunu olarak tanıttı. Bu iyimser fizibilite raporunun yayınlanmasıyla birlikte, daha fazla ABD belediyesinin uygun değişikliklere gitmesi ve Passivhaus standartlarının yaygınlaşması olası. (Not: Sağ taraftaki fotoğraf, Avusturya Viyana'daki Raiffeisen Kulesi - Dünya'nın ilk yüksek katlı Passivhaus standartlarına sahip projesidir. 20 kat, 80 metre yükseklik ile Avusturya Raiffeisen Holding Grubu'nun 900 çalışanına ev sahipliği yapıyor. Detayları için inceleyiniz.)
Kaynak:
* https://www.buildinggreen.com/newsbrief/could-passivhaus-high-rise-become-norm?utm_source=BuildingGreen.com+Mailing+List&utm_campaign=93c624fa9c-BGB_17_02_14_M2_14_2017&utm_medium=email&utm_term=0_d558b0594a-93c624fa9c-157388625&mc_cid=93c624fa9c&mc_eid=146951af8d sayfasından alıntı yapılmıştır.