top of page

Co-housing ve Sosyal Hayat

Co-housing, bilinçli olarak tasarlanmış ortak kullanım alanı etrafında kümelenen evlerin

oluşturduğu topluluktur. Standart bir evde hangi odalar bulunması gerekiyor ise, bu tür evlerde de benzer odalar bulunur. Ortak kullanım alanlarının özelliği, genellikle geniş bir mutfak ve yemek alanı, çamaşırhane ve dinlenme alanlarını içermesidir. Paylaşılan açık alanlar ise, çocuk parkları, yürüyüş yolları ve bahçelerden oluşabilir. (1)


Bu açıdan baktığımızda, ülkemizde özellikle yeni konut anlayışının bu yönde ilerlediğini de görebilirsiniz. Örneğin, sadece ev içinde değil, ev dışında yakın alanlardaki etkinliklerin çeşitliliği, ulaşım kolaylığı, doğanın, yeşilin insan hayatına pozitif etkisinin yeniden hatırlanması ile, yeşil alanları konut konsepti içinde sık sık görmeye başladık. Fakat, komşuluk ilişkilerimiz, günümüz tasarımlarında ne kadar düşünüldü? Günlük hayatı komşularımızla bir yabancı gibi olmak yerine bir şeyler paylaşarak geçirmek, sosyal hayatımızı nasıl etkilerdi? Kısacası, modern hayat, insanları daha da yalnızlaştırırken, co-housing bu bakımdan çözüm olabilir mi?


Anlayış

Co-housing sisteminde, her bir hane halkının bağımsız gelirleri ve özel yaşamları mutlaka vardır. Ancak, co-housing anlayışında komşular ortaklaşa topluluk faaliyetlerini düzenlerler ve yönetirler. Topluluk etkinlikleri arasında düzenli olarak planlanmış günlerde, yemekler paylaşmak, toplantılar yapmak ve iş günleri düzenlemek gibi çeşitli aktiviteler bulunur. Komşular, partiler, oyunlar, filmler veya diğer etkinlikler için bir araya gelirler. Örneğin co-housing, kulüp kurmayı, çocuk ve yaşlı bakımını ve araba kiralamayı kolaylaştırır. (1)


Co-housing nasıl başladı?

Modern co-housing teorisi, 1960'larda Danimarka'da mevcut konut ve topluluklardan memnun olmayan ve ihtiyaçlarının karşılanmadığını hisseden aileler arasında ortaya çıkmıştır. Bodil Graae, " Children Should Have One Hundred Parents (Çocukların Yüz Ebeveyni Olmalı)" başlıklı bir gazete makalesi yazdı. Sonrasında, fikir yayıldı ve 1967 yılında 50 aile bir co-housing topluluk projesini kurdu. Bu grup, bilinen en eski modern co-housing topluluğu olan Sættedammen'i geliştirdi. (3,4). Bu alanda önemli bir isim, mimar Jan Gudmand-Høyer idi. Çevresindeki arkadaşlarına ve yakınlarına “Yirminci yüzyıl sonlarında yaşayan bu insanlar için sanayileşmiş batı topluluğu ne anlam ifade ediyor?” diye soruyordu. Farklı nesillerin farklı ihtiyaçlara sahip olduğunu fark etmişti. Jan Gudmand-Høyer ve eşi Angels, kırktan fazla co-housing topluluk projesi tasarladılar ve her biri, bir sonraki için daha iyi bir rol modeli oldu. (6) Daha sonrasında, Avrupa’nın diğer ülkelerinde, Amerika Birleşik Devletleri’nde ve Kanada’da uygulama yaygınlaşmaya başladı. (7,8,9, 12)

Co-housing ortak özellikleri

Co-housing örneği - Birleşik Amerika

İnsani İlişkiler

*Komşular, herkesin karşılıklı yararı için bir topluluğun parçası olmayı kabul ederler.

*Co-housing, bir paylaşım ve duyarlılık kültürü geliştirir.

*Yapı tasarım özellikleri ve mahalle büyüklüğü (genellikle 20-40 ev) sıkı iletişime olanak sağlarken, sosyal ilişkileri teşvik etmektedir. (1) (örneğin balkonların yan yana, veya karşılıklı ve yakın tasarlanması)


Özel Hayatın Korunması ve Sosyal Hayat

ile Dengelenmesi

*Konut sakinleri, komşuluk etkinliklerine katılım düzeylerini seçerek, özel hayatları ile sosyal etkinlikleri arasında bir denge kurarlar.

*Co-housing özel hayatın korunmasının yanı sıra topluluğun da haklarını düşünerek tasarlanır. (1)


Katılım ve Yönetim

*Topluluk içinde kararlar alınacağı zaman, demokratik bir şekilde herkesin görüşüne saygı gösterilerek, ortak bir fikir birliği geliştirilir.

*Ev sakinlerinin kendi kendine co-housing etkinliklerinin yönetimini üstlenmesi, komşuluk ilişkileri yapısını güçlendirir ve hatta para tasarrufu sağlanır. (1)


Paylaşılan değerler

*Co-housing toplulukları, paylaşılan değerleri hayata geçirmede birbirlerini desteklerler. Toplulukta bireyler, birbirlerine bir bakıma bağlıdırlar ve güvenirler ancak birbirlerine karşı katı kuralları veya yükümlülükleri yoktur. (depended but not obligated to...)

*Co-housing toplulukları genellikle yaşamlarında yeşil yaklaşımları (bahçe, bitki, meyve-sebze yetiştiriciliği gibi) benimserler. (1)

Co-housing yaşamın etkileri

Co-housing Araştırma Ağı (Cohousing Research Network) tarafından yapılan Co-housing Toplulukları 2012 Anket sonuçlarına göre, co-housing topluluklarının, çocuklar, ebeveynler, bekarlar, yaşlılar ve mahalle yaşantısı için iyi bir seçim olduğu doğrulandı. Ankete katılan co-housing sakinlerinin %96'sı hayat kalitesinin arttığını; %75'i fiziksel sağlığını aynı yaştaki diğer bireylere göre daha iyi hissettiğini; % 92'si ortak kullanıma açık sebze bahçelerine sahip olduklarını belirttiler (5)

Kaynak

Öne Çıkanlar
Güncel Yayınlananlar
Başlıktan Arama
Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page